Osmanlı Ordusunun Fedaileri: Deliler
Osmanlı Devleti'nin ordusu kara ve deniz olmak üzere ikiye ayrılırken, sabit ordusunun yanı sıra uçlarda hareket halinde olan birlikleri de vardı. Bunlar içinde tarzları, dış görünüşleri ve savaşırken ustalıklarıyla diğerlerinden ayrılanlar şüphesiz ki "deliler"di. Bu ismi gerçekten deli olmalarından değil, fazla cesur ve gözü pek olmalarından aldıklarını bildiğimiz bu topluluk, aldıkları emri yerine getirene kadar da dur durak bilmezdi.
1. Dış Görünüşleri
Bu ocağa alınacak kişilerin gösterişli daha doğrusu boylu poslu olmasının yanı sıra cesareti de ayrı bir önem arz etmekteydi. Gravürlerden bildiğimiz kadarıyla düşmana korku vermek için ordunun ön sıralarında yer alan delilerin başlarında kartal tüyleri, üzerlerinde ise yırtıcı hayvan postları vardı. Koltuk altlarından tut da sırtlarında, bacaklarında bu hayvanlara ait kanat, kuyruk, pençe gibi unsurlar sarkardı.
2. Avrupalıların Gözünden
Elbette ordu içinde diğer devletlerin dikkatini fazlasıyla çekenler delilerdi. Bizanslı tarihçi Chalkokondyles ‘’Deliler ile karşılaşan düşman, öncelikle neyle karşı karşıya olduğunu, nasıl bir varlıkla savaştığını, karşısındakinin insan mı insan dışı bir varlık mı olduğunu anlamaya çalıştığı için şaşkınlık içinde kalır.’’ demiştir. Venedikli Vecellio hazırladığı eserinde ‘’Öylesine hızlı hareket ederlerdi ki, insanları gölgelerinin bile öldürücü olduğuna inandırmışlardı.’’ derken, Fransız Alain Manesson Mallet ‘’Öylesine cesurdular ki bir kralın hizmetine girdikten sonra onları vazgeçirebilecek hiçbir ceza korkusu yoktur.’’ diye aktarmıştır. Yine deliler ile ilgili saçlarını kazıtıp sadece başlarının tepesinde bir tutam saç bırakmalarına değinen Avrupalılar; bu saçı bağlayarak urgan gibi başlarından sarkıtıp kamçı görünümü vermelerinden etkilenmişlerdir.
3. Osmanlı Minyatürlerinde
III. Mehmed’in 54 gün süren sünnet törenini anlatan Surname adlı eserde tüm detayları ile deliler de görülmektedir. At üzerinde maharetlini sergileyen deliler, zaman zaman çıplak bedenlerine kesici aletler saplayarak acıya ne kadar dayanıklı olduklarını göstermektedir. Onlar gözükaralığıyla kendilerine Hz.Ömer’i örnek almış, geçit törenlerinde yüksek sesle ‘’Kalpaklarımız Emirü’l-Müminin Hz.Ömer’in çizmesinin koncudur, ocağımız müşarünileyh Efendimize mensuptur.’’ diye haykırmışlardır.
4. Tokat Silahı
Delilerin kendileri kadar tokat meselesi de oldukça meşhurdur. Yakın dövüş sanatında usta olan bu grup, düşmanın içine daldığında tokat atarak onu devirirdi. Elin ve kolun her iki yanı ile gerçekleştirilen bu vuruşta düşman muhakkak önce bir sendeler, bazen atından düşer, bayılır yahut savaşamayacak hale gelirdi. Öyle ki öldürücü bile olabilen bu vuruş Avrupalıların tarihine Osmanlı tokadı olarak geçti.
5. Ordu içinde deliler
Delilerin kendileri kadar tokat meselesi de oldukça meşhurdur. Yakın dövüş sanatında usta olan bu grup, düşmanın içine daldığında tokat atarak onu devirirdi. Elin ve kolun her iki yanı ile gerçekleştirilen bu vuruşta düşman muhakkak önce bir sendeler, bazen atından düşer, bayılır yahut savaşamayacak hale gelirdi. Öyle ki öldürücü bile olabilen bu vuruş Avrupalıların tarihine Osmanlı tokadı olarak geçti.
Comments