top of page

Göktürklerde Osmanlı’yı görebilir miyiz?

  • Yazarın fotoğrafı: Editör
    Editör
  • 29 Haz 2021
  • 1 dakikada okunur

Hegelci bir bakışla tarih çizgisinden söz edersek, Almanlardan çok Slav milletleri 19. asır tarihçiliğini belirlemiştir. Bunu abartılardan kaçınarak ve bir ihtiyat koyarak söyleyebiliriz. Âdeta o geçmiş asırlar boyunca Göktürkler, Selçuklular, birtakım “tavaif-i mülûk” dediğimiz Asya'daki devletlerimiz sanki Hegelyan bir çizgi üzerinde Osmanlı Devleti’ni ve Osmanlı medeniyetini inşa etmek için tarihi yolculuklarını yapmışlardır. Böyle bir tarihsel misyon söz konusudur. Ve bütün bunlar dolayısıyla da Türkiye bugün Türkiye Cumhuriyet Devleti’dir. Bu da ne demektir? Osmanlı Devletinin mirası Türklere yüklenmiştir. Her anlamıyla ordumuzla, bürokrasimizle, hatta 1853- 1856 Kırım Savaşı’ndan itibaren yaptığımız borçlarımızla. Biliyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti ilan edildikten sonra borçlarını inkâr etmemiştir. Türkiye, Sovyetler Birliği gibi yapmadı. Sovyetler “Çarın borcu bizi ilgilendirmez” demiş, borçları reddetmiştir. Bu tavır SSCB’nin uluslararası ilişkilerini sekteye uğrattığı gibi bir müddet sonra da Rusya bunu ödemek zorunda kaldı. Borcu 70 sene geçse de ödediler. Kimse borcunu bırakmaz, siz de ödemek zorunda kalırsınız. Türkiye, o zamanki fakir Türkiye, o zamanki tahıl ülkesi Türkiye, Osmanlı borçlarını yüklenmiştir, öyle ki bu borçların teorik ve pratik olarak büyük bir kısmını da Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları dışında kalan eski vilayetlerin yaptığı bellidir. Yani Halep’in, Şam’ın, Lübnan’ın, Beyrut’un altyapısını bu devlet yapmıştır. Rumeli’deki birtakım müesseseleri bu devlet kurmuştur. (Borçlar o yeni devletlerin ödeme kapasitesine bırakılmamıştır. Bu borçları ödesinler denmemiştir.)

Comments


bottom of page