top of page

Anılarda ve Hatıralarda Latife Hanım

Kültürlü ve zengin bir ailenin çocuğu olan Latife Hanım; iyi eğitimli, İngilizce, Fransızca ve Almanca gibi dillere vakıf, Avrupa’nın ünlü üniversitelerinden Sorbonne’da hukuk eğitimi görmüş değerli bir hanımefendiydi. Ancak onu tarih sayfalarımıza taşıyan asıl değerleri olgun ve kültürlü kişiliğinden ziyade yaptığı evlilikti. Bu evliliğin diğer tarafı ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’tü. Bu durum onu daha çok tanınması gereken, merak edilen bir karakter haline bürüdü. Gelin Latife Hanım’ı anılarda ve hatıralarda aktarılış şekliyle tekrardan tanıyalım.

1. Latife Hanım'ı kısaca tanıyalım

Uşak’tan İzmir’e göçmüş varlıklı bir ailenin çocuğu olan Latife Hanım hafızalara Mustafa Kemal Atatürk’ün eşi olarak kazındı. Kültürlü, güzel ve hoşsohbet bir hanımefendi olan Latife Hanım, 1889 yılının Haziran ayında İzmir’de dünya geldi. Dedesi Sadık Bey açık görüşlü biriydi. Bu nedenle de kız erkek ayırt etmeden çocukların okutulmasından yanaydı. Bu düşüncesiyle Latife Hanım ilk eğitimini dedesinin şahsi imkânlarıyla getirdiği öğretmenlerden aldı. İlköğrenimini bu şekilde tamamlamasının ardından ortaokul ve liseyi İstanbul’da Amerikan Koleji’nde okudu. Burada Halide Edip Adıvar’ın öğrencisi oldu. Halit Ziya Uşaklıgil ve Tevfik Fikret gibi Türk edebiyatının önemli isimlerinden özel ders alan Latife Hanım, Avrupa’nın saygın üniversitelerinden Sorbonne Üniversitesi’nde hukuk eğitimi gördü. Avrupa’nın birçok yerini gezen, Fransızca, Almanca ve İngilizce dillerine oldukça hakim olan ve musikiye dair büyük kabiliyetiyle bilinen Latife Hanım, dönemin şartlarına göre oldukça donanımlı bir hanımefendiydi.

2. Uşakizade Köşkü’nün hayatındaki önemi

İnsanların yaşadığı mekânların hayatına olan etkisinin en belirgin örneğini Latife Hanım’ın yaşadığı Uşakizade Köşkü’nde görmek mümkün. Yurtdışında bulunduğu dönemlerde ülkede devam eden Milli Mücadele’nin kendisinde oluşturduğu şuurla memleketine dönmeyi arzulayan Latife Hanım, Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılmasının ardından İzmir’in kurtuluşuna olan inancıyla dadısıyla birlikte İzmir’de bulunan dedesine ait Uşakizade Köşkü’ne döndü. Bu köşkün stratejik konumu ve yapısı ise o dönemlerde sıkça İzmir’de bulunan Mustafa Kemal için önemli bir karargâh konumundaydı. Gazi Mustafa Kemal Paşa ilk defa İzmir’in kurtuluşunun altıncı günü, 14 Eylül 1922’de Uşakizade Köşkü’ne geldi. Bu gün itibariyle onun için Latifeli günler başladı. Bir halk kahramanı olan Büyük Komutana derin bir hürmet ve hayranlık besleyen Latife Hanım, bu süre içinde Mustafa Kemal ve yaveri Salih Bozok ile yakın ilişkiler kurmaya özen gösterdi. Latife Hanım’ın Atatürk ile olan ilişkisi yine aynı köşkte gerçekleşen sade bir nikâh töreniyle taçlandı.

3. Ali Fuat Cebesoy’un hatıralarında Latife Hanım

Bir insanı görmeden tanımanın en hoş yolu belki de kişilerin birilerinde bıraktığı güzel anıları dinlemektir. Ali Fuat Cebesoy Uşakizade Köşkü’nde geçen hatıralarında Latife Hanım’ı şöyle anlatır:

“Gazi Paşa’nın karargâh olarak seçtiği köşkte, Uşakizade Muammer Bey’in kızı Latife Hanım bizzat hizmet ediyordu. Latife Hanım çok iyi bir öğrenim ve eğitim görmüş, dil bilir, genç ve güzel bir Türk kızıydı. Türk Edebiyatına da aşinaydı. Köşk gerçek bir Başkumandanlık Karargâhı gibi bir hayli işlek olmasına rağmen düzeni pek mükemmeldi Herkese şefkat ve nezaketle muamele ediyor, karşılığında herkesten saygı görüyordu. Her dediği adeta karargâh komutanının emri gibi kabul olunuyordu. Hatta Gazi Paşa bu hareket tarzını memnuniyetle kabul etmişti. Gülerek: Karargâh Kumandan’ı ‘Hanım’ın emri budur.’ diyordu.”

4. Halide Edip Adıvar’ın kaleminden Mustafa Kemal’in Latife Hanım’a olan hisleri

Şu açıktır ki Mustafa Kemal Atatürk, Latife Hanım’dan etkilendiğini dile getirmekten çekinmiyordu. Kültürlü, genç ve güzel bir hanımefendiden etkilenmemek bir lider dahi olsanız mümkün değildir. Atatürk’ün Latife Hanım’dan ne denli etkilendiğini bir de Halide Edip Adıvar’ın kaleminden dinleyelim:

“Ben, İsmet Paşa’dan gazete muhabirlerine harp sahasını göstermek için izin istedim. Son raporumu yazacaktım. İsmet Paşa gereken hazırlıklar için emirler verdi ve ayın on sekizinde Latife Hanım; İsmet Paşa’yı gazetecileri ve beni İzmir Zaferi’ni kutlamak için evine davet etti. Mustafa Kemal Paşa otomobiliyle beni oraya götürürken hep Latife Hanım’dan bahsediyordu. Sesinde Mustafa Kemal Paşa’nın nihayet bir yuva kurmak için hazırlandığını ifade eden bir şey vardı. Bu konuda bağlılığı çok samimi görünüyordu.”

5. Boşanmalarının ardından M. Kemal’in ricası ve Latife Hanım’ın tutumu

Savaş şartlarında yeşeren aşk evlilikle taçlandırıldı, ancak ne yazık ki bu evliliğin ömrü sadece 2 yıl 5 ay kadar sürdü. Devletin kurucu liderinin her sözü haber niteliği taşıdığı gibi boşanmasının da basın yoluyla halka iletilmesi uzun sürmedi. Boşanmalarının sebebine dair o dönemde birçok şey yazılıp çizilmişse de; gerek Mustafa Kemal gerekse Latife Hanım evliliklerinin sona ermesine ve genel olarak evliliklerine dair çevreye tek bir söz etmedi. Ayrılırken Mustafa Kemal, Latife Hanım’dan şu ricada bulundu: “Latife asker sözü vereceksin, müşterek hayatımıza dair hiçbir şeyi kimseye bahsetmeyeceksin.” Aralarında geçen ilişkiyi kimseyle paylaşmayan Latife Hanım, tüm ısrarlara rağmen Atatürk’e verdiği sözü tuttu ve onun hatırasına saygı duydu.

Comments


bottom of page